navegan yemekleri veganlaştırıp, yerini doldurmak

bircok veganda gorulur. bazilarinin leaahmacun köbap etkisinden kurtulamadigini bile dusundurur.
plant-based yasamak ile veganligin birbirinden farkli oldugunu bambaska bir pencereden tekrar hissetirir.
naveganlarin gozunden de bir garip gorulur.
ha kim ne yapsin o gozu? ayri konu tabii..

ama yine de olumune raw, olumune plant-based

bazi navegan markalarin, urun yelpazesine 'vegan' ibaresi ekledigi yenilikler getirdiklerini goren gozlerinde kalpler beliren yine bazi veganlarda buyuk heyecan yaratir.

(bkz:carte d'or) (bkz:vegan magnum)

millete sektore destek olma diye bagirip cagirip farkinda olmadan bir bakmis kendisi de destek olmaya baslamis.

bunun aksi pozisyonda urunler, el yapimi, ev yapimi urunler de bulunmaktadir.
mesela muthis tarifiyle birlikte,
(bkz:nice cream)

uzerinde vegan yazsa bile her urun vegan degildir. dusunce bir butundur. otesine, berisine bakilmalidir.

Son derece yerinde davranıştır. İnsanların yıllardır alıştığı yemek kültüründen, damak tadından kopması zordur. Kopmak zorunda da değildir. Yapımında herhangi bir hayvan sömürüsü bulunmuyorsa yemeğin aslının nerden geldiğinin önemi yoktur. Bakınız: çiğköfte. Zamanında çiğ etle yapılan bu yemek, şu anda veganların favorilerinden.

Hamburger kültürünü seviyoruz diye vegan burger yemeyi bırakmak zorunda değiliz. Bunun eleştirel yanını haklı bulmuyorum. Çünkü bu fikre hak verdiğimiz gün veganlar aksama kadar ot yiyor ot gibi yaşıyor yeaaa tezini haklı çıkarmış oluruz.

hiçbir canı üzmeden istismar etmeden de yemek yiyebileceğimizin en büyük kanıtıdır