cpm_inboxCount

Yazar adı gereklidir!

Göster Şifre gereklidir!

Şifreni mi unuttun?

Yazar adı gereklidir!

E-posta gereklidir!

Göster Parola gereklidir!

13 + 16 =

Şifrenizi mi unuttunuz? Endişelenmeyin! Aşağıdan kayıt olduğunuz e-posta adresinizi girin ve şifrenizi sıfırlayın.

E-posta gereklidir!

Girişe Dön

Kapat
  • kurban vermek, adak adamak

    Kurban vermek, adak için hayvan öldürmek büyüdür. Evet ?
    Yüzyılların kara büyüleri...
    Bu büyüler; bana gelecek kötülükleri can ve mal kayıplarını temsilen seni kurban ediyorum, demektir.
    Peki bu ne kadar etkili bir büyüdür?
    Bu büyünün etkili olması için kurbanın razı olması, boyun eğmesi gerekir!
    Çoluğu çocuğundan ayrılan türlü türlü istismara maruz kalan masum hayvanlar neden buna razı olsun? Haykırışlarını duymadınız mı ? Siz böyle bir şeye razı olur muydunuz? Olmalı mısınız? Olmalılar mı?

    Peki ne yapmalı?
    "Verilmiş sadakan varmış" sözünü hatırladınız mı? Bir ağaca su vermek, kuşlar için balkona arpa koymak, kedi köpek ya da yakınızda yörenizde ne tür hayvan varsa yiyeceğinizi onlarla paylaşmak, mutsuz bir insanı sadece ama sadece gülümsetebilmek... işte bunlar sizi niyetinize ulaştıracak... aksi halde niyetleriniz masumların kanıyla hiç bir yere varamayacağı gibi açtığınız karmalarla hayatınız zehir olurken ben ne yaptım ki diye düşünmeye hakkınız olmayacak...
    Oh olsun diye de yazayım mı bilemedim nötr kalmaya çalışıyorum...
    kurbanın izni olması gerektiğini düşündüğüm konu. bu da ancak bir başka sağlıklı insanın izniyle olabilecek bir şeydir. aralarında kurbanlaşabilirler. karşılıklı rıza vardır. kendisini kurban edecek kadar inançlı birisi de görülmemiştir ayrıca.

    kurban olması düşünülen canlının izni olmadan o canlıyı katletmek adı üstünde onu kurban, katledeni katil yapar. medyada ise kurban kelimesinin katilin katlettiği masum kişi olarak anılmasına karşın bayramla beraber kurban kelimesinin anılması gayet normal karşılanmaktadır halk tarafından.
    şahit olduğum konuşmadan cümleler, “aslında olması gereken kesince bir yemeklik kendine ayırıp kalanı ihtiyaç sahiplerine dağıtmak ama millet kesip buzluğa atıyor, sonra da o kurbanlık et onla rakı içme diye uyarıyor, bir yıl geçmiş adamda hala kurbandan kalan et var, aslında kur’anda böyle bir şey yokmuş evet, usulüne göre de kesilmiyor ama kesiyoruz işte napalım.” bir gelenek bir alışkanlık olmuş. herkes her şeyin farkında ama yine de bu döngü devam ediyor.
    binlerce yıldır insanlığın "tanrılarına adak adaması" geleneği toplumlarda oldu, bunu bir navegan bireyle konuşurken, beğenmeyip kendilerinden aşağıda gördükleri o ilkel toplulukların adaklarından bahsediyorum, sonra mantığının aslında ne kadar saçma gelip gelmediğini soruyorum, sözlü olarak olmasa bile bakışlarından, o an düşündüklerinden bana hak verdiğini fark ediyorum zaten. bu biraz konunun nasıl başladığıyla ilgili, konu müslümanların kurban alışkanlığından sonra açıldıysa, maya toplumu için "e o zamanın şartlarında gayet doğal olabilir" gibisinden bir cümle ile başlasa da, ortada veganlık yokken, böyle bir argümanlaşma durumu yokken örnek verin mayalar kurban veriyordu tanrılara diye, kalkıp ne kadar saçma, ilkel diyecek, özetle karşımda sabit bir argümanı savunabilen birilerini pek bulamıyorum sözlük, argümanları benim argümanlarıma göre şekilleniyor hep.
    vegansozlukcom vegansozlukcom vegansozluk