Şifrenizi mi unuttunuz? Endişelenmeyin! Aşağıdan kayıt olduğunuz e-posta adresinizi girin ve şifrenizi sıfırlayın.
oruçlu olan şeker Bayramı değil miydi ya?
anadoludan İstanbula gidip vegan olup dönen öğrencinin korkulu rüyası. Akrabaların arasında islamiyeti yaymaya çalışan peygamber gibi insanlara et yemenin yanlış olduğunu anlatıyorum.
Bu durumun olası sonuçları aile tarafından dışlanmak
siz siz olun kurban bayramında yaşlılarla tartışmayın
bir çaresizlik mevsimi. binlerce yıllık gelenek.
değerli bir şeyin kurban edilmesi; inanç gereği ondan vazgeçmek olarak da yorumlanabilir. (her türlü mal, mülk vb.)
Tartışmalarda kullanılabilecek bir argüman:
ALLAH'a ne etleri, ne de kanları ulaşır; Ona ancak erdemli davranışınız ulaşır (Kuran, 22:37)
Açıkcası kapitalizmin farklı kolu olmuş bir gelenek.sirf bayram diye daha çok hayvan kesiliyor daha çok doğa kirletiliyor.ihtiyac olmasa bile herkes gelenek diye hayvan kesip et depoluyor.ahh ahh kim bilir ne zaman bu toplum değişecek
'Usülüne göre yapılırsa acı çekmez' sözü insanın sinirlerini zıplatıyo, cinayete kılıf aramaktan başka bir şey deil.
Mezbahalardaki acıyı umursamayıp kurban bayramlarında gördüklerine Vahşet diyenlerin iki yüzlülüğünü gösterir bayramdır aynı zamanda.
Gidin şu hayvanı görmediğimiz bir yerde doğrayın değil mi yani, sokakta olunca mutsuz oluyoruz. Çünkü duyguları olan çok ponçik insanlarız.
Bu "bayram" vegan olduktan sonra yaşadığım ilk kurban bayramı.
Duygularım çok yoğun utancım ve çaresizliğim çok büyük. Aldığım her bayram mesajı içimi dağlıyor. Sevdiğim insanların, merhametine, duyarlılığına güvendiğim insanların, evde kedisini, köpeğini evladı gibi seven insanların toplu hayvan katliamını kutlama mesajlarına kalbim dayanmıyor. Sonra kendime geçen sene bu insanlardan hiç farkım olmadığını hatırlatıyorum, onlara duyduğum öfkenin daha ötesinde utanç ve mahcubiyetle harmanlanmış öfkeyi kendime duyuyorum.
Et tüketen ama neredeyse 20 yıldır kurban geleneğini sürdürmeyen bir ailenin ferdiyim. Aslında vegan olmadan önce de kurban olayı çok canımı sıkardı, hüzünlenirdim bu zamanlarda o hayvanların ölmesine. halihazırda et yerken kurban bayramında kesilen canlara üzülme konusunda kemdimi tutarsız ve ikiyüzlü bulurdum. aslında ne kadar da yaklaşmışım birşeylerin yanlış olduğunun farkına varmaya, biz ne yapıyoruz, biz bu hayvanları niye öldürüyoruz sorgusunun zemini oluşmuş. İşte o noktada bırakabilirmişim hayvan sömürmeyi.
ama bencilliğim, ama konforuma düşkünlüğüm bu ikiyüzlülüğüme şöyle cevap veriyordu: "zaten et yiyorsun, bu etin bayramda kesilmesinin ne mahsuru olabilir ki". O dönem ki bakış açıma, içimdeki ikilemi yorumlama şeklimin yanlışlığına, zulmü normalleştirerek ruhsal çıkmazdan kurtulma şeklime bakar mısınız?
Utanıyorum...
(maalesef) vegan olmak için en uygun zamandır. Tiksinti her yeri sarar.