cpm_inboxCount

Yazar adı gereklidir!

Göster Şifre gereklidir!

Şifreni mi unuttun?

Yazar adı gereklidir!

E-posta gereklidir!

Göster Parola gereklidir!

14 + 10 =

Şifrenizi mi unuttunuz? Endişelenmeyin! Aşağıdan kayıt olduğunuz e-posta adresinizi girin ve şifrenizi sıfırlayın.

E-posta gereklidir!

Girişe Dön

Kapat
  • insanın üstün varlık olması

    naveganlar ile iletişim halindeyken, duyma ihtimalimiz yüksek olan argüman. ben bu pası şu soru ile gole çevirmeye çalışıyorum;

    "zira insan üstün varlık ise, üstün olmak, kendinen aşağıda gördüğün her canlıyı, sömürmek ve hayatları hakkında istediği kararı vermek ise, dünyanın lanetlediği bir sürü katliam, üstün olanın üstün olmayana karşı zaferi değil mi?"

    bu soru, karşımdaki naveganın kendi argümanını sorgulamasına neden oluyor, genelde sönük bir "e tabi haklısın" oluyor cevabı.
    insanın üstün bir varlık olması insanların birbirinden de üstün olması durumunu doğurur. o halde öldürülen, sömürülen, katledilen, tecavüz edilen insanlar bu duruma göre hayvan konumuna, yani güçsüz konumuna da girmekte. madem öyle, bu konuda niye olaya objektif bakmıyorlar? bunu niye üstünlük durumu olarak nitelendirmiyorlar? niye bunu da normal sıfatına sokmuyorlar?

    hayvanın öldürülmesine, katledilmesine, sömürülmesine, hayvana tecavüz edilmesine ses çıkarmayıp insan üstünlüğünü savunanlar, acıklı bir şekilde insanlara yapılan kötülükleri anlatanlar insanlar arasındaki üstünlüğü de paşa paşa kabul etmek zorundalar. aksi halde ikiyüzlü egoist olduklarını açıkça beyan etmiş oluyorlar.
    sanırım buradaki savı genel olarak şu şekilde yapıyorlar.

    ''evet efenim, insan, diğer canlılardan üstün bir akla ve bilince sahip, dolayısı ile ''hayvanları'' yememe gibi bir eylemi bu üstünlüğü ile gerçekleştirebilir...''

    gibi bazı zırvalıklar. zırvalık diyorum, neden? çünkü zırvalık. ben dilin çok önemli olduğuna inanıyorum ve genel olarak radikal ve aktivist veganların kullandıkları ile de özellikle dikkat ediyorum, nasıl kullanıyorlar acaba diye. zaten diğer canlılardan ''hayvan'' diye bahsetmek halihazırda ikilik yaratmanın ön koşulu gibi bir şey. yani halihazırda üstünlüklerini bu tür kelimeler ile ''ifşa'' ediyorlar.

    bana sorarsanız ''abi ceset yiyorlar'', ''ıyy et yiyen biri ile mi öpüşeceğim?'' gibi şeylerden sıyrılıp, vegan hareketini radikalleştirmekten vazgeçmeliler ve veganlığı ''üst bilinç'' gibi sergilemeyi bırakmalılar.

    Neden? çünkü antipatik.

    öncelik ile bu hiyerarşiyi yok etmek gerekiyor. çünkü veganlık sadece ''hayvanlar'' ile ilgili değil. veganlık endüstrinin, yani bir diğer deyiş ile sistemin karşısında bulunan bir hareket. ve bu duruşun ''üstünlük'' ile hiçbir alakası yok. veganlığın hiyerarşiyi yok edip, ''bir olma'' fikri ile hareket etmesi gerekiyor. aksi halde, bu radikal tavırlar ile çok antipatik oluyorsunuz.
    diğer canlıların, üstün varlık olan insanın merhametine kalma fikri çok korkunç bir fikir. kimse kimsenin merhametine kalmadı bu dünyada. bu düşüncenin, kadın erkeğin merhametine kaldı düşüncesinden bir farkı yok bana göre. eşitlik istiyoruz, merhamet değil.
    hümanizm dediğimiz şeyi ilk duyduğumda ve ilk araştırdığımda sanırsam lise zamanlarıydı. kökleri tarihsel olarak çok farklı noktaları olsa da günümüzdeki insan hakları vs gibi tüm unsurlar rönesans döneminde başlıyor. bu fikrin hala korkunç olduğunu düşünüyorum. tüm mitolojileri de arkasına alarak insanlığın en büyük en değerli şey olduğunu senelerdir öğreniyoruz.

    descartes'in hayvanların içinde bir mekanizma olduğu ve bu yüzden acı çekmediklerine dair bir denemesi vardı yanılmıyorsam. bu fikrin temelinde gelişmiş bir dünyada maalesef alışılmış bir söylem insanın üstün varlık olması.

    insan da bir hayvandır ve hayvanlar arasında bir hiyerarşi kurma çabaları insan kibrinin, bencilliginin, kötülüğünün ürünüdür.


    hayvanlar arasında muhakkak bir hiyerarşi kurulacaksa insanların ilk sırayı insanların alacağını düşünmek için hiç bir sebep yok. gerçi insanın üstünlüğünü savunanlar insan zekasının eşsiz olduğunu ve dil kullanma kapasitesinin insanlara özgü olduğunu söyleyerek bu iddialarını temellendirirler. ancak zekaya ve dil kullanma becerisine yapılan bu vurgu anlamsızdır. ilk olarak, zeka; doğada ve canlılar arasında farklı şekillerde dağılmış olup sadece insana özgü bir yetenek değildir. ikincisi iletişim sadece sözcüklerle olmaz, iletişimin hayvanlar arasında da çok karmaşık versiyonları mevcuttur.(kuyruksuz maymunlara işaret dili de öğretilmiştir. buna neden gerek duyulduysa.) ama en önemlisi de dil ve zekanın canlıların değerini ölçmekte objektif/evrensel kriterler olduğunu ileri sürmek insan merkezciliğin dibine vurmaktır. önce hayvanlara karşı daha fazla sahip olduğumuzu düşündüğümüz bir özelliği alıp sonra bunu bütün canlıların değerini belirlemede bir ölçüt haline getiriyoruz. bu bir aslanın fiziksel gücü, bir bir kuşun uçma yeteneğini diğer canlıların değerini belirlemede bağımsız bir kriter olarak görmesi kadar saçma olurdu. sonuçta dil de akıl da uçma ve fiziksel güç gibi bir organizmanın bulunduğu ortama uyum sağlamasını sağlayan evrilmiş özellikler.


    aslında insan kötülük yapma kapasitesiyle bu sıralamada diğer bütün canlıların en altında kalır. hem birbirimize hem de hayvanlar aleminin diğer üyelerine karşı korkunç bir vahşet, soykırım, katliam geçmişimiz var. hiç bir canlı bir diğerine zevk için işkence etmemiş, hiç bir canlı çevreye bu kadar zarar verip aptal tüketim alışkanlıkları ile gezegeni yok olma tehlikesi altında bırakmamıştır. insanlık tarihi insanlıkdışılığın tarihidir: savaşlar, cinayetler, katliamlar, soykırımlar. sadece birbirimize değil diğer hayvanlara karşı da çok acımasız bir türüz. yılda 80 milyar hayvan insanın damak zevkini tatmin etmek için öldürülür, daha fazlası korkunç tecrit koşullarında hapsedilir, en boktan kozmetik ürünlerimizi önce bu zavallılara yarısı ölünceye kadar yediriririz (bkz:ld 50) , bu hayvanları kürkleri için hapseder ve katlederiz, sirklerde panayırlarda eğlence amacıyla acı çektirir, spor olarak avlarız.genelde hayvanları bizden daha az zekiler ya da dil kullanma becerileri yok diye hakir görüyoruz. ama ben dahil pek çok kişi insanlar söz konusu olduğunda zekaya, konuşma ve yazma becerisine değil ahlaka önem verir. zeki ama habis ruhlu bir arkadaşı degil aptal ama iyi niyetli, masum bir arkadaşı tercih ederiz. bu ölçütü türler arası hiyerarşiyi belirlerken neden uygulamıyoruz?


    özetle, insanın hayvanlar aleminden ayrı ve özel bir konuma sahip olduğu iddiası kendi kendini boşa çıkaran gülünç bir iddia.

    vegansozlukcom vegansozlukcom vegansozluk