kendileri bal gibi insanlardır çünkü çok yeme ihtiyacı duymazlar;)
Çünkü bal harika bir şeydir, birçok şeydir. Ama insana ait değildir. İnsan için besin olduğunu iddia etmeye hakkımız yoktur, özellikle bunu elde etmek için arıları "üretirsek".
bal da mı yemiyorsun? diyenlere ters ters bakıyorum:)
bal yemek bir başka sömürü şeklidir. neden et yemiyorsak,balı da o nedenle yemiyoruz.
Arıların kendileri için hazırladığı erzağı yiyor olmamız gerçeğinin yanında birçok büyük ölçekli bal üreticisi, kraliçe arı kaçıp kolonisini başka yere taşımasın diye kanatlarını kesiyor. Bir de arılardan bazıları hastalanınca bütün koloni öldürülüyor. Ayrıca balın yerine arılar için bırakılan şurup da besleyici olmadığı için arıların özellikle böcek ilaçlarına karşı bağışıklığı düşüyor ve çok çabuk hastalanıp ölmelerine sebep oluyor. Sonuçta bal da hayvan çiftçiliğine/sömürüsüne dayanan ve bizim tüketmeye hakkımızın olmadığı bir ürün.
Bal arıların kendileri için ürettiği kışlık erzaktır.
İnsanlar bütün yaz arıların ürettiği bu erzağı onları dumanla etkisiz hale getirerek alır, yerine şekerli su koyar.
Empati: Ailemizle birlikte bütün yaz, kışı rahat geçirebilmek için tarlada bostanda çalışıp konserve, pekmez, salça ve kurutulmuş sebzeler, meyveler hazırlıyoruz. Birileri gelip evimize gaz bombası atıyor, bizi etkisiz hale getirip tüm erzağımızı çalıyor ve ölmeyelim de gelecek yaz tekrar erzak hazırlayabilelim diye bize makarna, tuz ve şeker bırakıyor.
İnsanlar bütün yaz arıların ürettiği bu erzağı onları dumanla etkisiz hale getirerek alır, yerine şekerli su koyar.
Empati: Ailemizle birlikte bütün yaz, kışı rahat geçirebilmek için tarlada bostanda çalışıp konserve, pekmez, salça ve kurutulmuş sebzeler, meyveler hazırlıyoruz. Birileri gelip evimize gaz bombası atıyor, bizi etkisiz hale getirip tüm erzağımızı çalıyor ve ölmeyelim de gelecek yaz tekrar erzak hazırlayabilelim diye bize makarna, tuz ve şeker bırakıyor.