tarım bakanı vahit kirişçinin yaptığı açıklamadır. et süt kurumu tarafından gerekli alımların yapılması ve kesimlerin gerçekleştirilmesi için uğraşılıyormuş. aynı açıklamayı depremden kurtarılan bir insan ırkı için yapamamasının sebebi bunu yapması dahilinde alacağı tepkidir. deprem mağduru insanlarla empati kurulduğu kadar deprem mağduru hayvanlarla ve hatta her gün mezbahalarda, deney laboratuvarlarında ve daha birçok alanda eziyet ve şiddete maruz bırakılan hayvanların yaşadığı acı görülmemektedir umursanmamaktadır. türcülük insan ırkının kendi türünün acısını en çok anlayabildiği veya kendi türüyle empati kurabildiği zamanlarda bile (ki bundan da kuşkuluyum) kendini göstermekte ve hayvanlar mal, meta, kaynak, köleye indirgenmektedir algılarda. acaba insanlar bir gün kendileri de deprem mağduru olabilirler korkusuyla veya toplumsal beklentiyle mi bu kadar seferberlik göstermekteler diye de düşünüyorum. bu kadar vicdan merhamet ve duyarlılık sahibi bir toplumsak bu toplum hayvanların acısına neden bu kadar duyarsız ve duyarsız kalmaya ek olarak bizzat çoğu kişi doğrudan şiddet faili haline gelmiş durumda (köpeklere düşmanlık edenlerin ülkede çok fazla olduğu gerçeği, kurban "bayramında" hayvanları boğzlayan milyonların olduğu gerçeği, finanse edişleri) bunlar beni düşündürüyor sevgili sözlüktarım bakanının konuşması:https:/www.instagram.com/reel/covp-sdı9fo/?igshid=ymmymta2m2y=