kendini tanımlarken "çevreci" sıfatını da bio'suna eklemek isteyen insanın, pipet kullanmayarak geri dönüşüm ve plastik atıkların önüne geçmesi çabasını hiç samimi bulmuyorum. hatta hepimiz şu bağlantıyı rahatlıkla kurabiliyoruz, "balıklar için pipet kullanmayan insanın balıkları tüketmesi" kadar saçma bir durum yok sanırım. ayrıca, gerçekten bu konu ile ilgili duyarlı iseniz, deniz ve okyanuslarımızı kireleten, bu tarz katı atıkları doğaya "kazandıran" yine balıkçılık endüstrisi zira denizlerde bulunan bu katı atıkların yarısı balık ağı. yeri gelir kopar, yeri gelir bir yerlere takılırlar ve "kullanılmaz" hale gelirler, balıkçılar da "ha dur bu çöp oldu, şunu takıldığı kayalardan kurtarıp çöpe atiyim" demiyor zaten.
7. kıta ile ilgili bilgi edinmek için "Türkiye’nin iki katı olan bu dev ada hiç kimsenin ve herkesin" başlıklı sıfıratık.gov.tr'de bulunan yazıyı buraya bırakıyorum.
Site hk. not: keşke ana sayfasında emine erdoğan olmasaydı dediğim site. sözünü paylaşmışlar ama öz eleştiri yapıyor sanırım;
"Ben merkezli anlayıştan, insan merkezli anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle, sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum."