cpm_inboxCount

Yazar adı gereklidir!

Göster Şifre gereklidir!

Şifreni mi unuttun?

Yazar adı gereklidir!

E-posta gereklidir!

Göster Parola gereklidir!

7 + 12 =

Şifrenizi mi unuttunuz? Endişelenmeyin! Aşağıdan kayıt olduğunuz e-posta adresinizi girin ve şifrenizi sıfırlayın.

E-posta gereklidir!

Girişe Dön

Kapat
  • veganlığın pahalı lanse edilmesi

    Yakın bir arkadaşım veganlığı denemek istediğini ama çok pahalı olduğunu düşündüğü için denemekten çekindiğini kulağıma fısıldayıvermişti. Tabii içimden hemen “ya saçmalama, vegan olmamak daha pahalı” nidalarını savurmak geldiyse de, sakince bir “seni böyle düşündüren şey nedir?” terapi sorusu ile yetindim. Kendisi de bir arkadaşının daha vegan olduğunu ve instagram storylerinden sürekli avakadolu sandviçler, mangolu cialı smoothieler, badem sütlü kahveler içerken paylaşımlar yaparak vegan bayrağını salladığını belirtmişti. Ben de tabii anlattım olayın öyle olmadığını, pilavın kuru fasulyenin güzelliklerini, kabak, patlıcan yemeklerinin kolaylıklarını, nohut, mercimek yemenin ucuzluklarını. Fakat sonrasında şunu düşündüm, kız bir taraftan haklı. Bazen veganlığa dair aman efendim kinoa, cia, avakado, badem, soya sütü olmadan vegan olunmaz, olunamaz gibi bir yansıtma olabiliyor. Oysaki bu toprakların sebzesi meyvesi boldur, ne de güzel vegan yemekleri vardır. Biraz daha bunları mı görünür kılsak, ne dersiniz?

    rahatsızız. 8 aydır veganım, bırakın vegan olduktan sonra almayı, vegan olmadan önce de hiç avakado, çiya, mango almadım. soya sütü ya da badem sütü arada indirime girer, alırım. ev arkadaşımla sabahları bir şat atarız, kimi zaman pekmezli yapar, kokteylin tadını çıkarırız. yoksa biliriz lıkır lıkır içmeyi de hapur hupur yemeyi de. ama dudu dudu dillerimiz akdeniz mutfağının en güzel yemeklerinin keyfini çıkarırken, baklayatın türlü türlüsünün(özellikle kimyonlu nohut, fasulye, mercimek) tadına doyamazken ne gerek vardır binbir gece masallarına.


    her seferinde veganlık elit bir şey midir sorusunu akla getiren her pahalı durum şüpheye düşürmeli bizi. illa bir bit yeniği vardır orada. bu serbest piyasanın, kapitalist ekonomi dinamiklerinin veganlık üzerinden devam ettirdiği sömürü biçimlerine dikkat etmeli, veganlığın sadece yemek üzerine olmadığını unutmamalıyız.


    dipnot: geçen vej bir arkadaşımla konuşuyorduk. neredeyse her yemeğe tereyağ koyar ve bundan vazgeçemeyeceğini söylerken aklıma geldi. bir kilo tereyağ 55 tl, bir litre zeytinyağı 25 tl. bim'de falan çok daha ucuzu var. ha derseniz ki 25 tl'ye iyi zeytinyağı yok, haber edin bana köyden getireyim size.

    veganligin yayilmasindaki en buyuk engellerden biri de etiler veganligidir. chia, kinoa, avakoda, kaju,hurma gibi yiyecekler tehlikeli bir bicimde veganlikla ozlesmeye basladi. bu durumun olusmasindaki nedenlerden biri de youtube, instagram gibi mecralarda bu tarz guzel ve karisik suslemeli yemek paylasimlarinin yapilmasi. vegan olmak isteyen bir kiside bu tarz paylasimlara bakip kendisinin de bu sekilde beslenmesi gerektigini dusundukten sonra zor ve pahali olduguna kanaat getirip veganliga daha da uzaklasiyor. bu gidalar yerine ev yemekleri yuceltilmeli.


    Sevgi neydi? sevgi mercimekti.


    #direnmercimek

    illa et üzerinden kıyaslama yapacaklarsa buyursunlar soya kıymasının fiyatına baksınlar. haberleri bile yok, et yediklerini zannettikleri restoranlarda köftelere lahmacunlara hep soya kıyması karıştırılıyor zaten maliyetten kaçmak için. ah güzel ülkemin gözü görmeyen insanları.

    keza marketten aldıkları inek sütlerinin hepsi sulandırılıyor.. Halbuki evde bir bardak yulaftan yarım litre yulaf sütü çıkarabiliriz. kalsiyumu da var merak etmesinler. buzağının büyüme hormonunu içmeyince mineralsizlikten ölmüyoruz yani.

    semt pazarlarında satılanların çoğu vegandır. ceviz, mantar gibi görece yüksek fiyatlı gıda aldığımda dahi çok uygun fiyata 1 hafta gıda ihtiyacımı karşılıyorum. pazar pahalı diyen taş olur.(*)

    vegansozlukcom vegansozlukcom vegansozluk