Şifrenizi mi unuttunuz? Endişelenmeyin! Aşağıdan kayıt olduğunuz e-posta adresinizi girin ve şifrenizi sıfırlayın.
"vegan değilim ve bana saygı duymak zorundasın. saygı duymaman vegan olmanla zıt düşüyor" gibi cümleler duyduğum oldu. onlara da söylediğim şey ben bir insanı, bir hayvandan daha üstün görmüyorum. canlılara göre üstünlük dereceleri oluşturmadım. benimde ilk önceliğim hayvan özgürlüğü değil, hayvan eşitliği. ali'nin ahmet'i öldürmesi veya sömürüsü ile ali'nin bir tavuğu öldürmesi veya sömürüsü bana göre aynı şey.
her vegan böyle düşünecek diye bir iddiam yok tabii ki fakat 'saygı' duyarak yetişen çocukların yeni düzenler oluşturacağına inanıyorum. sınıfsal ayrım konusu başta eğitim, saygı, gelişimden gelmiyor mu? Bana göre* en temeli saygı. Bende şimdi burada uzun uzun düşüncemi yazmak istemiyorum. Etin cinsel politikası kitabı bu konudaki düşüncemi yansıtıyor, köy yaşamı başlığında yer alan veganonymus'un ve japonic'in düşüncesine de katılıyorum.
bir konuyu diğerinin önüne koymak zorunda değilsin ki. aynı anda birçok konuda özgürlük mücadelesi verebilirsin ve bu, birinin diğerine göre daha öncelikli olduğu anlamına gelmez.
Eğri oturup doğru konuşursak evet bir proletaryanın vegan olması zordur yada maddi durumu çok kötü olan birinin de vegan olması çok zordur bu insanlara neden vegan değilsin diye sormak mantıksız olur zira ihtiyaclar üçgeninde diptedirler etik kaygı taşımak ve bunu faliyete dökmek onlar için lükstür insan kendi ihtiyaçlarını ve çevresinin ihtiyaçlarını karşılıyamıyorsa diğerlerini oturup düşünmez hayvanlar önceliğim değil lafını da etik olarak yargılamayacağım zira insanın da her canlı gibi en temel içgüdüsü hayatta kalmaktır ve bunu topluluklar halinde daha kolay yaparak çoğalmış aile ırk gibi kavramları çıkarmıştır öyle yada böyle kendine yakın olana daha çok empati duyar bu sitedeki veganların çoğu bir bebekle bir kedi yavrusunun hayatı arasında kalırsa bebeği seçecektir veganlik daha 100 yaşında bile olmayan genç bir olgu bu tarz sarsıcı fikirlerin toplumda ve insanlarda kabul görüp her çevreye yayılması genellikle en az 200 yıl alır (bkz:kadın hakları) bundan 200 sene önce kadınlar en fazla bir yarım insandı ve hayatları degersizdi bir kadının ölümü de tıpkı bir hayvanın ölümü gibi "telef" statüsündeydi toplumun veganlığı kabullenmesi ve veganlığın bir burjuva hastalığı olarak görülmemesi uzun sürecek gibi görünüyor
Bundan 200 sene önce eğitim, bilginin yaygınlaşması, birey kavramı, teknoloji şuan olduğundan farklıydı. Sınıfsal ayrım konusu, etik değerler, ahlak, veganizm bunlar dev bir zincir gibi her şey birbirine bağlı. bu zincirin tek bir halkası bile bize fikir verir ve birbirlerini desteklerler. Şuan bir şeyler değiştirilmek isteniyorsa bunun uzun vadeli planı olması lazım. Erişkin insanların zihinlerine zorla bir şey sokmak benim düşünebileceğim bir konu değil. Çocuklara bu değerler 2-6 yaş arası verilmeli. zincirin zayıf halka prensibine göre, zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür. Zayıf halka koptuğunda zincir dağılır.
Veganizm genç bir olgu degil. Kayitlara gecen ilk vegan al-maarri 900'lu yillarda yasamis bir cileci. Yine hindistan'da binlerce yildir veganizme yakin bir prensip var, canlilara zarar vermeme, yani ahimsa prensibi. Bu yuzden zaten yuzyillardir hindistan'da vejeteryanlik yaygin. Ayrica bakliyat ve sebzeler, 'kuru fasulye, pilav' tam da fakirlerin yedigi seyler zaten (yani bizim toplumumuzda, hindistanda en ust sinif brahmanlar genellikle vejeteryan oluyor)