evcil hayvan sektörü

aslında veganlar ve cins evcil hayvanlar diye bir başlık var ancak "evcil hayvan" sektörünün tamamını kapsadığını düşünmüyorum. dün yunuslara özgürlük platformu 'nun paylaşımında, bu pazar için dünyanın dört bir yanına papağanların gönderiminde kullanılan bir tekniğin fotoğrafını görmemle kan beynime sıçradı. Papağanlar, su şişelerinin alt kısmı kesilerek, kanatları kapatılmış bir halde, bu pet şişelerin içine sokuluyor. bu sayede kanat çırparak (bir ürün olarak) kendine ve çevresine zarar vermemesi, kaçmaması sağlanıyor ve pet şişenin üst kısmında bulunan kapağı açık bırakıldığında nefes alış verişinde bir problem olmuyor.

keza bir çok tropikal balık da siyanür vb maddeler kullanılarak bayıltılıp/etkisiz hale getirilip yakalanarak, akvaryumculuk adı altında, insanların evinde sergilediği, sözde sevdiği, baktığı, balıklar olarak satılmak adına yakalanıyor. köpek çiftliklerine girmek bile istemiyorum aslında, insan eliyle çeşitlendirilmiş köpek türleri, doğada kesinlikle hayatta kalamayacak zayıflıkta olan ve insana bağımlı halde yaşamak zorunda olan türler derken, insanın tanrıcılığı oynaması, kendine bağımlı canlılar üreterek egosunu törpülemesi ve bu hayvanlara yuva açmanın adının, "hayvan sevgisi" olması.

Bu başlıkta bahsettiğim tüm bu sektörleri destekleyen insanların "hayvan sever" olması daha doğrusu "hayvan seçer " olması ne kadar acı.

naveganların da bu konuda duyarlı davranmaya başladıklarını görüyorum. bu yüzden bu sektöre dair kaygılarım et ve süt gibi endüstirilere kıyasla daha az. "satın alma sahiplen" sloganının büyüdüğünü ve yaygınlaştığını düşünüyorum.kaygım az olsa da basit görmüyorum, bence bunlar da tıpkı hayvansal süt tüketiminin azalması kadar değeli gelişmeler.

yalnizliga katlanamayan, cocuk yapmak yerine hayvan sahibi olmak isteyen ya da cocugunun hayvan sevgisi ile buyutmek isteyen insanlarin hayvanlari süs esya gibi satin alip destek verdikleri sektor.

siz hayvanlari degil kendinizi seviniyorsunuz. her seyin sizin icin var oldugunu düşündüğünüz sefil yasamlariniza anlam verebilmek icin, dört duvar arasinda yasadigimiz hapishanelere hayvanlari da tıkıyorsunuz, ellerinden yasama içgüdülerini alma pahasına.

her sey sizin icin mi insan kardeslerim, yasadiginiz sevgisizlik ve depresyondan kurtulabilmek icin hayvanlari depresyona sokmak niye?